Bilgisayar Destekli Öğretim

Bilgisayar Destekli Eğitim Nedir?

Bilgisayar destekli öğretime (bdö) ilişkin ilk çalışmalar 1900’lü yılların ortasında Sidney Presley ve B.F. Skinnerin çalışmaları ile ortaya çıkmıştır.

Skinner‘in programlı öğrenme modeline uygun olarak kullanılabilecek olan bilgisayar destekli öğretim, programlı öğrenmede dile getirilen bireysel farklılıkların dikkate alınmasını, çeşitli zihinsel becerilerin geliştirilmesini ve sınırsız tekrar olanağını sağlar.

Bilgisayar destekli öğretimde bilgisayar öğrenmenin meydana getirdiği bir ortam olarak kullanıldığı öğretim sürecini ve öğrenme motivasyonunu güçlendiren, 2 öğrencinin kendi öğrenme hızına göre yararlanabileceği, kendi kendine öğrenme ilkelerinin bilgisayar teknolojisiyle birleşmesinden oluşmuş bir öğretim yöntemidir.

Bilgisayar destekli öğretimde öğretim boyunca öğrenciler bilgisayarda programlanan dersle etkileşim halindeyken öğretmen bir rehber, bilgisayar ise öğrenme ortamı rolünü üstlenir. Bunun için de yazılımlar kullanılır.

BDE’nin amaçları

  • Öğrencinin motivasyonunu artırmak 
  • Öğrencinin bilimsel düşünme yeteneğini geliştirmek 
  • Gurup çalışmalarını desteklemek 
  • Öğretme yöntemlerini genişletmek 
  • Öğrencinin kendi kendine öğrenme yeteneğini geliştirmek 
  • Öğrencinin ileri düzey düşünme becerisinin geliştirilmesini desteklemek 
  • Geleneksel öğretim yöntemlerini daha etkili hale getirmek 
  • Öğrenme sürecini hızlandırmak 
  • Zengin bir materyal sağlamak 
  • Ucuz ve etkili öğretimi gerçekleştirmek 
  • Gereksinmeye dayalı öğretimi gerçekleştirmek 
  • Telafi edici öğretimi sağlamak 
  • Bireysel öğretimi gerçekleştirmek

BDÖ’in Yararları

  • Beynin yeteneklerinin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır 
  • Öğrenme materyallerini kullanan öğrenciler, çalışmalarını daha hızlı sürdürmekte ve daha hızlı öğrenmektedir. 
  • Öğrenciler yaşları ve gereksinimlerine uygun materyallerle çalışmaktadır. 
  • Öğretimin bu kişiselleştirilmiş şekli etkinliği arttırmaktadır. 
  • Matematik ve dil yeteneğini geliştirmede büyük kolaylıklar sağlar. 
  • Öğrencinin bilgi alışverişi sayesinde sosyal iletişimde bulunma yeteneğini geliştirir. 
  • Öğrenci bireysel çalışmalar yapabildiğinden problem çözme ve dikkatini bir noktada toplama yeteneğini geliştirmesine yardımcı olur. 
  • Kendine güven duygusunu geliştirerek öğrenciyi hayata hazırlar.

BDE’nin AVANTAJLARI

  • Etkileşimli öğrenme sağlaması 
  • Anında dönüt verebilmesi 
  • Sabırlı olması 
  • Öğrenciyi güdülemesi 
  • Öğretimde bir süreklilik sağlaması 
  • Öğrencinin öğrenme düzeyine uygun öğrenme ortamı sunabilmesi 
  • Her öğrencinin ihtiyacına uygun içeriğin sunulması 
  • Yeni içeriğin öğretimde birden fazla sunum formatının kullanılması 
  • Öğrencinin performans kayıtlarının tutulması

BDÖ’in Yararları

  • İşbirlikli öğrenmeyi artırır 
  • Anlaşılmayan konular için sürekli tekrar olanağı vardır 
  • Geleneksel eğitime göre daha çok kaynak sunar 
  • Çokluortam ve etkileşim olanakları sayesinde sıkıcı çalışmaları cazip hale getirebilir. 
  • Zamanın etkin kullanılmasını sağlar. 
  • Bedensel ve zihinsel engelli öğrenciler için eğitimde fırsat eşitliği sağlar. 
  • Gerçekleştirilmesi tehlikeli ve pahalı olan uygulamaların yapılmasına olanak sağlar.
  • Önceki çözümleri araştırıp yeni çözümler üretme alışkanlıkları kazandırır. 
  • Belgeleme, dosyalama ve belgelere başvurma alışkanlığı kazandırır. 
  • Öğrenci merkezli eğitimle aktiflik sağlanır. 
  • Deneme yanılma yöntemiyle öğrenci kendisi keşfeder, araştırır ve bilimle iç içe olur.

BDÖ’in olumsuzlukları 

  • Öğrencilerin Sosyo-psikolojik gelişmelerini engellemesi 
  • Özel donanım ve beceri gerektirmesi 
  • Eğitim programını desteklememesi 
  • Öğretimsel niteliğinin zayıf olması 
  • BDÖ uygulamalarının pahalı olması 
  • BDÖ yazılımı üretenler ile öğrenciler arasındaki koordinasyon eksikliğidir.

BDÖ’de Öğretmenin Rolü

Oluşturmacı öğrenme yaklaşımında öğretmen öğrenmeyi kolaylaştıran bir yardımcı, herhangi bir gereksinme anında kendisine başvurulabilecek bir danışman rolündedir.

Oluşturmacı öğretmenlerin temel özellikleri: 

  • Öğrencilerin kendi öğrenmelerini yöntemlerini ve kendi başlarına karar verme yeteneklerini cesaretlendirir ve kabul eder. 
  • Ham veriler ve birincil kaynakların yanı sıra manüpüle edilmiş, etkileşimli ve fiziksel materyaller kullanır. 
  • Görevleri tasarlarken “sınıflandırma”, “çözümleme”, “tahmin”, ve “yaratma” gibi bilişsel terminolojiyi kullanır.
  • Dersi yürütmek, öğretimsel stratejileri ve içeriği değiştirmek için öğrencilerin tepkilerini hesaba katar. 
  • Kavramlar ile ilgili kendi anlamlarını paylaşmadan önce öğrencilerin bu kavramlar hakkındaki düşüncelerini sorgular. 
  • Öğrencilerin hem kendileri ile hem de diğer öğrencilerle karşılıklı konuşma ve tartışmalara girmeleri konusunda cesaretlendirir. 
  • Öğrencilere açık-uçlu sorular yönelterek onları araştırmaları ve sorgulamaları için cesaretlendirir.
  • Öğrencilerin ilk tepkilerinin ayrıntısını araştırır. 
  • Soruları yönelttikten sonra bekleme süresi verir. 
  • Öğrencilerle ilişkiler kurmalar ve mecazlar yaratmaları için zaman tanır.

BDÖ’de Öğrencinin Rolü

Araştıran, sorgulayan, değişik bakış açıları ve yaklaşımlar ortaya koyabilen, kendi öğrenmesinden sorumlu, özetle öğrenme sürecinin her aşamasına etkin bir biçimde katılan bireyler bilgisayar destekli öğretim ortamlarındaki öğrenci kimliğini ifade etmektedir.

BDÖ’de öğrencilerden beklenenler

  • Bilgisayar destekli öğretim ortamlarının gerektirdiği teknolojik yeterlilikleri yerine getirebilmelidir. 
  • İşbirliğine dayalı ortamlarda görev alabilmelidir. 
  • Öğrenci öğrenme sürecinde sorumluluk alır., 
  • Öğrenmelerine katkı sağlayabilecek her türlü olanaktan yararlanır. 
  • Öğrendiklerini kullanmak ve uygulamak için fırsatları değerlendirir. 
  • Öğrenci-öğrenci ve öğrenci-öğretmen etkileşiminin sağlanmasına yönelik çaba gösterir .

BDÖ’nin Tarihsel Gelişimi

  • Bilgisayar destekli öğretime (bdö) ilişkin ilk çalışmalar 1900’lü yılların ortasında Sidney Presley ve B.F. Skinnerin çalışmaları ile ortaya çıkmıştır. 
  • Skinner ve Presley birbirlerine çok yakın tarihlerde davranışcı kuramın ilkelerini de göz önüne alarak öğrenme makinesi ya da programlanmış yazılar ismi ile tanınan bilgisayar dosyalarını üretmiştir. 
  • Ancak öğrenme makinesi davranışcı kuramların etkisinde kalınarak üretildiği için programlar öğrencilerin bireysel farklılıklarına göre tasarlanamıyor ve öğrencilere çeşitli uyarıcılar sunamıyordu.
  • 1963 yılında Stanford üniversitesi ilköğretim öğrencileri için öğretimsel amaçlı olarak bir matematik yazılımı geliştirmiştir.
  • 1966 yılına kadar bilgisayar destekli öğretim uygulamalarında öğrenciler bilgisayar sunucularına bağlı teletype makinelerini veya elektronik daktiloları kullanmaktaydılar.. 
  • 1966 yılında ise IBM firması 1500 öğretim sistemi adını verdikleri öğretimsel amaçlı bilgisayar sistemini geliştirmiştir.
  • 1970’li yıllarda ise bilgisayar destekli öğretim uygulamaları, değerlendirme modülleri de içermeye başlamış ve öğretmenler derslerinde bilgisayar uygulamalarını kullanmaya başlamışlardır. 
  • 1975 yılında Bilgisyar Programcıları Birliği kolej öğrencileri için teletype makinelerinin ve bilgisayarların bir arada çalışabildiği ve kampus içerisinde yakınlarındaki alanlara yerleştirilmiş ve kampus alanındaki sunucu bilgisayarlara telefon hatları ile bağlı bilgisayar sistemlerini hizmete sunarak öğrencilerin kampus yakınlarında bilgisayar destekli eğitim uygulamalarına katılmalarını sağlamıştır.

Öğretim Yöntem ve Teknikleri dersinin alt başlığı olan  Bilgisayar Destekli Öğretim burada bitmiştir.
Diğer konulara Öğretim Yöntem ve Teknikleri başlığı altından ulaşabilirsiniz.


Kaynaklar:
1-http://ceit205.wikispaces.com
2-http://brahms.emu.edu.tr/babagil/6-%20BILG301-Bilgisayar%20Destekli%20%C3%96gretimde%20Ogretmen-Ogrenci%20Rolleri-6%20%5BCompatibility%20Mode%5D.pdf
3-  http://oguzcetin.gen.tr/
4- gef.gazi.edu.tr/posts/download?id=56409

Post a Comment

Daha yeni Daha eski